Peki Şimdi Nereye Film İncelemesi
Selamlaar herkese! Nasılsınız? Umarım iyisinizdir. Hal hatır sorma merasimini çok uzatmadan hemen başlayalım bu seferki film inceleme sohbetimize. Hepimizin off bugün ne izlesem yaa dediği ve izleyecek bir şeye karar veremeyip hiçbir şey izlemeden günü bitirdiği anları vardır. Eh, tabii ki benim de var. Ama bu filmi izlemeye karar verdiğim an bu anlardan değildi çok şükür. Tüm filmler arasından bu film ışıl ışıl parladı ve sonuç olarak da izlemeye karar verdim. Tam da bir şey izlemekten vazgeçtiğim anda geldi.
Film yorumuma tam olarak geçmeden önce siz değerli insanlara bu filmi izlemenizi şiddetle tavsiye ediyorum. Pişman olmayacağınıza eminim yani en azından çoğunluğunuz pişman olmayacaktır bence.
Bir filmin bitiş sahnesi hepimiz için çok mühimdir değil mi? Çünkü filmin final sahnesidir o. Sizi şok edebilir, hayal kırıklığına uğratabilir, kafanızda soru işaretleri bırakabilir. Kısacası bir filmin bitiş sahnesi bizler için çok şey ifade eder. Peki başlangıç sahnesi? Benim için bitiş sahnesi kadar başlangıç sahnesi de pek bir mühimdir. Bu film hem başlangıcıyla hem de bitişiyle can evimden vurdu beni.
Bizler, farklı canlılarız. Renklerimiz, sevdiklerimiz, dinimiz, dilimiz ve daha birçok özelliğimizle ayrışırız birbirimizden. Ama aynı zamanda birbirimizin aynadaki yansımasıyızdır. Mesela üzüldüğümüzde, hüzünlü olaylara tanık olduğumuzda kapımızı çalan misafir aynıdır: Gözyaşı! Acının rengi de aynıdır,siyah... Ve mücadele ettiğimizde ya da çoğu zaman mutlu olduğumuzda dilimize takılan şey yani şarkı aynıdır. Şarkılar farklıdır aslında ama hissiyatlar aynıdır... Bu filmde de işte bu bahsettiğim tüm farklılıklara rağmen benzerliklerini kaybetmeyen mücadeleci kadınların o kutlu mücadelesini izliyoruz! Hepsi bir oldu ve birlikte nice güzelliklere imza attılar. Düşmana değil düşmanlığa karşı savaştılar. Çünkü onların düşmanı yoktu. Kocalarının, oğullarının düşman olarak nitelendirdikleri insanlar az önce birlikte televizyon izlemeye çalıştıkları karşı komşusu ya da çikolata yedikleri yan komşusuydu. Nasıl düşman olacaklardı ki zaten?Onlar bu kan kokusu duymak isteyen,savaş isteyen düşmanlığa düşmandılar. İşte bu güzel kadınlar şarkılarıyla, umutlarıyla, çabalarıyla gününüzü güzelleştirip umudunuzu yeşertebilirler.
Bir önceki yorumumda olduğu gibi burada da hem yönetmen olup hem de oyuncu olan biri karşılıyor bizi: Nadine Labaki! O kadar güzel ki! Oyunculuğuyla filmin güzelliğine güzellik katmış. Veee bir de senaryo ekibinde de yer almış yahu bu kadın daha ne yapsın diyecektim ki Kefernahum gibi harika filmin de yönetmenliğini yapmışolduğunu demeyi unuttuğumu fak ettim.
Bu sefer incelememi bir fotoğrafla değil de bir şiirle sonlandırmak istiyorum. Filmi izlerken hep aklımdan geçen bir şiirdi kendisi: Adnan Yücel Yeryüzü Aşkın Yüzü Oluncaya Dek şiiri.
Saraylar saltanatlar çöker
kan susar bir gün
zulüm biter.
menekşeler de açılır üstümüzde
leylaklar da güler.
bugünlerden geriye,
bir yarına gidenler kalır
bir de yarınlar için direnenler...
Bu şiir benden hepinize gelsin o haldee! Tamamına da bakmanızı tavsiye ediyorum. İncelememi okuduğunuz için teşekkür ediyorum. Film ve incelemem hakkındaki düşüncelerinizi bekliyorum. Kendinize çok iyi bakııın.❤🌸
Biz lanetlendik be adam! Umut edecek bir şeyimiz kalmadı!
Filmin süresi: 1 Saat 50 Dakika
Yönetmen: Nadine Labaki
Diğer film incelemelerimiz için Tıklayınız
Bizi Twitter' dan takip etmek için Tıklayınız
4 Tane Benzer Gönderi Alttadır
Yorum Gönder
Yorum Gönder